21 Eylül Balık Dolunayı; Teslimiyet

21 Eylül saat 02:54'te Balık burcunun 28 derecesinde yaşanacak Dolunay ile bağımlılıklardan özgürleşmek, duygularla dönüşmek, anılarla vedalaşmak, hizmetini tamamlayanı göndererek yeni döngüyü başlatma enerjisine sahip olacak.
Ben balık burcuna dolunayı çok yakıştırıyorum. Zodyak çemberi onunla son buluyor ve dolunay enerjisi de zaten bitiş, sonlanma, karar verme, aydınlanma şeklinde çalışıyor. Balık enerjisi kendini kandırma potansiyeli verdiği için Dolunay'ın ışığı gerçekleri yüzümüze vurup bizi uyandırıyor.
Su elementinin değişken enerjili burcunda yaşanacak Dolunay'da, Ay önce Neptün'le kavuşum yapıp duygularımızı derinleştirip sislendirecek. Amaçlarımızda yönsüzlük veren Güneş - Neptün karşıtlığının etkilerini yeni yeni üzerimizden atarken Dolunay enerjisi bizi sarıyor. Dolunay'dan sonra Ay boşluğa gireceği için Dolunay enerjisiyle alınan kararların çok da istikrarlı kararlar olacağını söylemek mümkün değil. Ancak Ay'ın boşluktan çıkıp 06:12'de Koç burcuna geçip sonra da Mars'la yapacağı kavuşumla aksiyon almak isteyebiliriz. Çok istiyorsan al o aksiyonu ancak şunu unutma nereye gittiğini bilmezsen bir yere varamazsın. Esnek de ol ve değişen şartlara uyum sağla...
Duyguların yükselmesi özellikle ilişkileri gündemimize taşıyor. Merhamet, hoşgörü, sevgi, affedicilik gibi duyguları tetikleyecek Dolunay'da dengeyi kaçırıp kendimizi kandırma, feda etme, ilişkiyi idealize etme olarak çalışabilir. Duyguların aşırı yükselmesi onlarla sörf yapmayı öğrenmeyi gerektiriyor yoksa boğulmamıza sebep olabilir. Zaten 23 Eylül'de yaşanacak Venüs - Uranüs karşıtlığı ilişkilere aksiyon getiriyor. Aniden oluşabilecek ayrılık, barışma, evlilik, boşanma gibi konuları gündemimize taşıyacak. Ancak 28 Eylül'de Merkür'ün ilişkilerin temsili Terazi burcuna gerileyeceğini de unutmamak gerek. 23 Eylül haftası (+/- 5 gün) ilişkiler adına karar alıp uygulamak için uygun bir zamanda değiliz. Eğer Venüs-Uranüs enerjisiyle bir karar alırsak bundan pişman olabilme ihtimalimiz de bir o kadar yüksek...
Biliyoruz ki evren denge sever. Duygularda, mücadelede, çabada, coşkuda dengede kalabilmek en önemli isteğidir. Her duyguyu farkında bir şekilde yaşayarak kendimizi dengeye getirebiliriz. Yorulunca kestirip atmak yerine dinlenmeyi var etmemiz gereken zamanlardayız.
Korku, kaygı, paranoya, tutku, sahiplenme gibi duygular bizi felce uğratarak sevgiden uzaklaştırır. Ama hepimiz sevmeye ve sevilmeye layık güzel ruhlarız... En çok da kendi sevgimize ihtiyacımız var. Bu yüzden kalbimizin şarkısını söylemeyi ihmal etmememiz gerekiyor. Kendi içimizdeki masumiyeti görmeyi seçelim mi?
Dolunay'ın enerjisini kullanıp teslimiyete, bırakmaya, sevgiye kendimizi açalım. Bize hizmet etmeyen duygu, durum ve insan vedalaşmayı seçelim. Tabii hazırsan...
Sana iki soru bırakacağım. Yanıtlar seni kalbine götürecek...
Kendini sevgiden nasıl uzaklaştırıyorsun? Bunları yaparken farkında olmayı seçer misin? Seni inciten durumlara karşı nasıl affedici olabilirsin?
Şifa olsun!
Dilersen Haftalık Astroloji Seansı ya da Tarot Seansı ile bulmak istediğin cevapları birlikte de arayabiliriz.
Sevgiler...